Daha içeri girmeden sizi kocaman bir deve karşılıyor.
Deveye binilmiyor, saldırgan bir deve değil, adı da yok.
Ben ona Cengiz Aytmatov'un romanındaki güçlü atan "Karanar"ın adını vermeye karar verdim çünkü gerçekten devasa bir cüssesi var ve çok güçlü.
Restaurant çok geniş bir araziye, gölün hemen yanına kurulmuş.
Akşamları göl manzarası güzel oluyor.
Mekanın içinde bambaşka mekan seçimleri de var.
Göle yakın tarafta masalar var, meyhane gibi.
Girişte ağaçların altında hamaklar ile birlikte serpilmiş yer sofraları mevcut.
Hamakta yatıp yavaşça sallanmak, ağaçlara bakmak çok güzel.
O dakika içinde size hazırlanmış, yakılmış, ayarında bir mangal getiriyorlar.
-Söylemem gerekir ki pirzolalar ve köfteler İNANILMAZ lezzetliydi-
Yemekler pişerken siz de etrafta dolaşabilirsiniz. Eski köy tadını vermek için yapay bir kağnı, hatta kuyu bile yerleştirilmiş alana.
Restaurantın en güzel taraflarından biri kendi mini hayvanat bahçesine sahip olması sanırım.
Girişin sol kısmından başlayarak, sağ kısmından devam eden bir hayvanat bahçeleri var.
Sol kısımda yaklaşık 5 tane midilli var. Hepsi birbirinden sevimli ve hepsi birbirinden pis kokuyor. Girişteki çınar ağacından bir iki yaprak koparıp onları besleyebilirsiniz. Çok güzel, sevebilirsiniz, dokunabilirsiniz.
Sırayla, fotoğraf çektirmek istemeyen minik siyah bir maymun, tavus kuşu, tavşanlar, güvercinler var.
Yolumuza devam ettikçe karşımıza, kazların yüzüştüğü minik bir göl çıkıyor.
Kazların, ördeklerin bazıları göllerinden kaçmış, gölün üstündeki köprüde koltukların altında takılıyorlardı.
Aman bi' seveyim demeyin, sevdirtmiyorlar kendilerini.
Köprüden düz devam edince büyük bir alana çıkıyorsunuz, o alanda atlar ve iki küçük tay var.
O dükkandan 7 liraya jeton alıyorsunuz ve ata biniyorsunuz.
-İlk binişim olduğu için altıma sıçazladım az biraz ama çok eğlenceli-
Alana girişin sağ tarafında iki tane köpek var. Köpeklerden biri Çin Aslanı, diğeri ise Kangal.
Girişte periyodik olarak inleyen eşeği unutmamak gerek.
Böylece hayvanat bahçesi turu yaptıktan sonra tekrar yemeğe gömülüyorsunuz.
Ardından demlenmiş mis gibi çay, çok güzel tatlılar.
Bunlar olurken arkada hep "Alaturka Fm" çalıyor yani sizin anlayacağınız Türk Sanat Müziği'ne doyum oluyor.
Özet geçmek gerekirse, güzel bir deneyim. Fakat biraz pahalı.
Pahalı evet.
*Restaurantın kendi sitesine ulaşmak için buraya tıklayın.
Adres:
Büyükçekmece - Çatalca Yolu
Ahmediye Köyü Giriş No:1
Tel : 0 212 887 22 95 - 96 - 97
Fax : 0 212 887 22 99
Ahmediye Köyü Giriş No:1
Tel : 0 212 887 22 95 - 96 - 97
Fax : 0 212 887 22 99
*Krokiye ulaşmak için buraya tıklayın.
İyi eğlenceler! ^.^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder