23 Aralık - 27 Mart tarihleri arasında, Pera Müzesi'nde sergilenen 40 eserden oluşan bir sergi.
(Sergi broşürüne ulaşmak için
buraya tıklayanız.)
Pera Müzesi'nde, "
Çarlık Rusyası'ndan Sahneler" dışında görülmeye değer eş zamanlı bir sergi idi Frida Kahlo&Diego Rivera.
Her ne kadar sergi adını iki eşten almış olsa da, serginin yıldızı Frida Kahlo, otoportreleri ve fotoğrafları idi.
Gelman Koleksiyonu'ndan çıkan bu eserlerin sayısının az olması canımı sıkmadı değil. Biliyorsunuz ki, Madonna, Frida Kahlo'nun yaklaşık 50 eserine sahip.
- Bir dergiden okuyan arkadaşımın bana aktardığı kadarıyla -
Jacques ve Natasha Gelman'ın koleksiyonunda yer alan ve Meksika'nın ulusal kültür varlıkları envanterine kayıtlı bu eserleri her yerde görmek mümkün değil.
Sergide Frida ve Diego'nun toplamda 40 eseri sergilendi.
Sergi ışıklandırması ve duvarların sarı boyası, az önce Meksika'ya geldiğiniz hissini uyandırıyor.
Sergi düzenine şöyle bakarsak, otoportreler olarak başlayan resimler, Frida'nın farklı sürrealist yaklaşımlarını sergilediği resimlerle devam ediyor. Daha sola geldiğinizde Başkaları tarafından çekilmiş fotoğraflar ile bu ikilinin hayatından kesitler gözünüzün önünde. İlerledikçe Frida'nın eskizleri ve "günlük" sayılabilecek nitelikteki, iç dünyasının yansımaları olarak nitelendirilen eski çizimlere rastlıyorsunuz. Daha ilerisinde ise Frida ve Diego hakkında 40 dakikalık bir belgesel izleyebilirsiniz.
Bilindiği üzere, Frida otoportreleri ile ünlü bir ressamdı.
Geçirdiği kazanın, Frida'yı bu yola sevkettiğini söylemek yanlış olmaz. Yaklaşık olarak tüm vücudu alçıda iken, başının üstüne koyulan bir ayna ile kendini çizmeye başladı ve en sonunda muhteşem otoportreler ortaya çıktı.
- Maymunlu Otoportre -
Frida'nın en sevdiğim resimlerinden biri olan bu otoportreye bakınca, maymunlar ile Frida arasında inanılmaz bir uyum görüyorum. Bazen arkadaşlarımla, "Acaba kendisini çirkin göstermeye mi çalışmış?" muhabbeti yapıyor olsak da, 3 maymunun arasında, hem onlara benzeyip hem de bu kadar çekici görünebilecek başka bir kadın yoktur sanırım.
Frida ile Diego arasındaki aşkı anlatabilecek tek yapıt ise, Frida'nın en sevdiğim otoportresi olan "Düşüncelerimde Diego"dur.
Deyimi yerinde ise, ne ressamlar, ne şairler Frida'nın peşinde koşmuştu ama o, tek bir adama baktı.
- Düşüncelerimde Diego -
Bazı kesimler, Frida'nın resim yapamadığını, sadece otoportre çizebildiğini söylemişti.
Onlara cevap olarak, serginin girişinde gözünüze ilk çarpan eser olan Natasha Gelman'ın portresini takdim ediyorum.
- Natasha Gelman'ın Portresi -
Bu resme bakınca da anlaşılıyor ki, Frida, arka planda kendine yer edinen öğeler ile, temel öğe arasında inanılmaz bir bağ kurabiliyor.
Çiçeklerin aşağıya doğru eğilmesi, Natasha Gelman'ın bacakları arasındaki güzellik anlatılamaz.
Bunların yanı sıra, Frida için "sürrealist" kelimesini kullanmam çok yerinde olacaktır.
İç dünyasını, kendi imgeleri ile bu şekilde yansıtabilen iki insan tanıyorum.
Biri Dali, diğeri de Frida.
Adını hatırlayamadığım bu tabloda, Frida kendini evren ile bir olarak görmüştür. Elinde Diego'yu sallarken gördüğümüz Frida, zıtlıklar ile hayatın akışını sergilemiştir.
Sergide ilerledikçe, ikisini hayatından kesitler canlı olarak karşınızda.
- Frida, Diego'nun Bakışları Altında Otoportresini Boyuyor. 1940 -
Fotoğrafları geçtiğimizde, Frida'nın eskizlerine ve "günlük" sayılabilecek nitelikteki, iç dünyasının yansımaları olarak nitelendirilen eski çizimlere rastlıyorsunuz.
Frida, hayatının büyük bir kısmını ameliyatlar, kürtajlar ve düşükler ile geçirmiş bir kadındır.
Yukarıdaki çizimde ise Frida'nın kürtajlarından birini nasıl tasvir ettiğini görüyorsunuz.
Bu eskizlerin sol tarafında, yapımı Karen ve David Crommie tarafından üstlenilmiş, Frida Kahlo'yu çok iyi tanıyan 11 kişi tarafından anlatılan, "Frida Kahlo'nun Yaşamı ve Ölümü" adlı 40 dakikalık 1966 yapımlı bir belgesel gösteriliyordu.
Bir kadının, ölmeden önce tanıması gereken kadınlar listesinde baş sıralarda kendine yer edinen Kahlo'nun eserleri ile tanışmış olmak muhteşem bir lütuf olsa gerek.
Her sanatseverin görmesi gereken bir sergi idi.
Bir dahaki sefere, Meksika'da görüşmek üzere...